Öyle bir an düşünün ki ikili ilişkilere, sevgiye ve aşka dair her şeyi unutuyorsunuz ve yine aynı anda bütün hepsini yeniden yazmaya başlıyorsunuz. Tam da o anda "sen" ve "ben" de siliniyor bütün bildiklerinizle beraber ve "biz" oluyorsunuz. Biz de tam da böyle bir anda başladık hikayemizi yazmaya. Elbette kolay değil insanın bütün bildiklerini unutması, "ben" demekten önce "biz" diyebilmesi. Tıpkı hiçbir yolun dümdüz ve pürüzsüz olmaması gibi, uzun bir yoldu bizimkisi de. İnişlerimiz de oldu, çıkışlarımız da; keskin virajlarımız da oldu, dümdüz ilerlediğimiz de; çakıl taşlarımız da oldu yolumuzda, pürüzsüz zamanlarımız da fakat her şeye rağmen "biz" demekten vazgeçmedik. Hikayemizi her saniye ilgiyle, sevgiyle ve saygıyla yazmaya devam ettik. Hikayemizin başladığı anda birbirimize söz verdik ne olursa olsun, ne yaşanırsa yaşansın ilk günkü gibi yazacaktık hikayemizi. Günler geçti, aylar geçti, yıllar geçti ve biz hikayemizin bir bölümünün bitip diğer bölümünün başladığı andayız. Hadi gelin yeni bölümün önsözünü beraber yazalım. İlk bölümümüzün bittiği, yeni bölümümüzün başladığı ânı beraber kutlayalım. Bizim bize inancımız tam, bu hikaye destansı olacak ve siz de bize inanın ve bu destansı hikayeye şahitlik edin… 🧿